play_arrow

Aristoteles

Aristoteles: Bilgi Felsefesi ve Mantıkı – 2

Bilal A. Ekim 25, 2018 1422 2


Background
share close

TERİMLER/KAVRAMLAR

KATEGORİLER
  • Aristoteles’e göre kategoriler, önermelerin kendilerinden meydana geldikleri en basit unsurlardır. Örn: Ahmet uzundur. Konuyu dilsel açıdan incelersek bu öğeler terimdir; Ahmet, uzun. Ancak mantıksal açıdan bakarsak bunlar kavramdır. Mantığın konusu kavramlardır, bunların ifadesi ise terimdir. Ontolojik açıdan bakarsak da bu öğeleri varlık tarzları, türleri açısından inceleriz.
  • Kategorilerin sayısı -kimi zaman farklı sayılar ifade etse de- 10’dur. Bunlar; töz, nicelik, nitelik, bağıntı, yer, zaman, durum, sahip olma, etkinlik ve edilginliktir.
  • Aristoteles’e göre terimler veya kategoriler kendi başlarına bir tasdik içermez. Ahmet, uzun. Ahmet uzundur gibi önermeler doğru veya yanlış olabilir.
  • Kategori kelimesi Yunancada ve Aristoteles tarafından kullandığı teknik bağlamında “yüklem” anlamına gelmektedir. Kategorilerin bir özneye yüklenmeleri mümkün “en genel yüklemler” olduklarını söyleyebiliriz.
  • Aristoteles tözden özellikle bir başka şeyin, bir öznenin yüklemi olmayan, tersine bir şeyin, bütün yüklemlerin kendisine yüklendiği özneyi, dayanağı anlamaktadır. Dil bilim alanındaki öznenin varlık alanındaki karşılığı olan töz, kendi başına var olan, bağımsız olarak var olan şeydir. Ona göre tek bir söz vardır: birincil töz (Ahmet) İkincil tözler de vardır (insan)
  • Töz kategorisi dışında kalan bütün kategorilerin yüklem olmaları ve onların hepsinin töze yüklenebilmelerinin mümkün olmasına karşılık tözün kendisi, özellikle birincil tözler kesinlikle birer yüklem olarak alınamazlar.
  • Buna göre nasıl kırmızının ne olduğunu sorduğumuz alacağımız cevap onun bir nitelik olduğu olacaksa, Sokrates’in ne olduğunu sorduğumuz da onun bir töz olduğu şeklinde verilecek cevap makul olacaktır.
  • Kısaca kategorilerin, herhangi bir şeyi düşündüğümüzde onun en genel olarak bir özne ve bu öznenin sahip olduğu ana nitelikleri olduğunu söyleyebiliriz.
  • Yeni çağda Kant da kategorilerden bahsedecek ama o bunları zihnin eşyayı düşünmek için tasarladığı öznel kalıplar, çerçeveler olduklarını söyleyecektir. Aristoteles ise onların varlığın gerçek belirlenimleri olduklarını söyler.
ÖNERMELER VEYA YARGILAR
  • Terimler veya Kavramların kendi başlarına ele alınan kelimeler olduklarını ve yine kendi başlarına bir tasdik içermediklerini söyledik. Öte yandan bunlar arasında bir ilişki kurulabilir. Ahmet, ölümlü kelimeleri: Ahmet ölümlüdür. Bunu yaptığımızda bir yargıda bulunmuş oluruz.
  • Kavramlar özleri itibariyle bir ve basit şeylerken önermeler bileşik şeylerdir.
    • Aristoteles duyusal algı kuramında, her duyuya özgü olan duyusal niteliklerin (renk, ses, yumuşaklık) algılanmasıyla büyüklük ve biçim gibi birden fazla duyumun ürünü olan ortak duyusalların algılanması arasında bir ayrım yapar. Birincileri doğaları gereği yanılmazken ikincisi yanılabilir.
    • Örnek: çeşitli görüntü aldanmaları.
    • Aristoteles doğru ve yanlışın duyum veya algıdan değil, duyum veya algı hakkında bulunduğumuz yargıdan ileri geldiği görüşündedir.
    • Güneş gerçekten de dünyadan küçük görünmektedir, biz bu algıdan yola çıkıp güneşin küçük olduğun söylediğimizde hata ortaya çıkar.
    • Aristoteles bu durumun kavramları algılayışımızda da geçerli olduğunu söyler. Aradaki fark kavramları kavrayan akıldır.
    • Kavramların ifadeleri oldukları basit doğalar söz konusu olduğunda, doğru ve yanlış kelimelerinden anlaşılan genel anlamda bir doğru veya yanlıştan söz edilemez. (tek duyunun yanlış algılamaması gibi) Bu ortak duyu ya kavramı algılar ya da algılamaz. Algıladığında da yanlış angılamaz.
    • Buna karşılık bileşik bir önerme içerisinde yargı dış dünya ile uyuşuyorsa doğru, uyuşmuyorsa yanlış olur. (Kar, beyaz, siyah; kar beyazdır/siyahtır)
ÇIKARIMLAR
  • Üç terimin kendi aralarında birbirleriyle sonuncusunun orta terimde bir bütünde bulunur gibi bulunacağı, orta terimin birinci terimde bir bütünde bulunur gibi bulunacağı veya bulunmayacağı bir biçimde ilişki içinde oldukları durumda zorunlu olarak büyük ve küçük terimleri birbirlerine bağlayan mükemmel bir kıyas mevcuttur.
  • İnsan, orta terim, Sokrates küçük terim, ölümlü büyük terimdir.
  • Sokrates insanda bir bütünde bulunur gibi bulunmaktadır. (Sokrates insandır)
  • Aristoteles’in ortaya koyduğu biçimindeki mantığın bir kaplam mantığı olduğunu söylemek zorundayız. Çünkü kaplam mantığı kurulan bir sistemin değeri azalacaktır. Mantık hem sadece kaplamsal ilişkiler için bulunan kavramlar hakkında uygulanabilecektir hem de onun aslında bir tekrarlar bütünü, totolojiler olduğu eleştirisi haklılık kazanacaktır.
  • Sokrates’in ölümlü olduğunu kanıtlamamız demek, aslında Sokrates’in ölümlü olduğunu önceden varsaymamız demektir.
BİLİMSEL OLARAK DOĞRU VE GEÇERLİ KIYAS
  • Aristoteles’in hocasından öğrendiği şeylerden biri de duyumun bilim olmadığıydı. Aristoteles’in bu görüşe itirazı yok demiştik. Onun için de bilimin konusu tümel ve değişmeyen, zaman dışı olandır.
  • Bilim yapmamız için ihtiyacımız olan tek şey, yalnızca duyumun konusu olan şeyle bilimin konusu olan şeyi yapısal bakımdan birbirinden ayırmamız ve ikincisinin birinciden varlık bakımından tümüyle ayrı bir dünyada değil, sadece bilgi bakımından farklı bir düzene ait olduğunu kabul etmemizdir. Ona göre akılsal şeyler (tümeller) tikellerin özlerini, doğalarını oluştururlar.
  • Aristoteles’e göre duyum bilgidir, onlar bireysel gerçeklikler hakkında doğru bilgi verirler ama onlardan gelen bilgiler bireysel (tikel) gerçekliklerin bilgileridir. Oysa bilim için ihtiyaç duyduğumuz şey tümelin bilgisidir.

Duyum yoluyla bilimsel bilgi mümkün değildir. Duyumun konusu sadece bireysel bir nesne değil, belli bir özelliğe sahip bir neşene olsa bile bu nesneyi bireysel bir nesne, yani belli bir yer ve zamanda yer alan bir nesne olarak algılamak zorundayız. Ama tümel olanın, bütün durumlarda gerçek olanın algılanması imkansızdır, çünkü tümel olan “ş” ve “şu anda” olan değildir. Algının bireysel olanı konu olarak almasına karşılık bilimsel bilgi tümelin tanınmasını gerektirir… çünkü algının konusu tümel olan değildir.

Aristoteles (İkinci Analitikler)

Aristoteles hakkında yayınladığımız diğer programlara ulaşmak için tıklayınız.

Etiketler:.

Rate it
Önceki bölüm

Yorumlar

This post currently has 2 comments.
  1. Enes on Ocak 7, 2019

    Bilal Bey selamlar bugün 1. dersle başladım. Bahsettiğiniz gibi nereden nasıl başlanır gibi sorunlar yaşıyordum. Daha çok youtubedan kaynak arıyordum ancak spotifydan arama yapınca podcastinize denk geldim. Umarım benim için keyifli bir yolculuk olur. Emekleriniz için şimdiden çok teşekkürler.

    Bu arada belki youtube kanalı açarsanız oradan da faydalanacak kişiler çıkar diye düşünüyorum. Gerçi belki vardır bilemiyorum.

    Sevgiler,
    Enes

    • Bilal A. on Ocak 7, 2019

      Selamlar. İlginiz için için teşekkürler, kayıtlarınız aynı şekilde YouTube platformunda da var. Video formatında olmadığı için pek rağbet görmüyor haliyle ama fena da değil.

Bir Yorum Yazın

Mail adresiniz burada gösterilmeyecektir. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.