play_arrow

Platon

Platon: Doğa Öğretisi

Bilal A. Mayıs 11, 2018 1732


Background
share close

PLATON FELSEFESİ

DOĞA ÖĞRETİSİ

  • Platon’un Timaios diyaloğu onun kozmolojisini ve doğa bilimine ilişkin öğretisini içeren bir yapıttır. Bu eserle ilgili önemli bir nokta 6.yy’da Chalcidius tarafından Latinceye bir çevirisinin yapılmış olması ve onun 13.yy’da Aristoteles’in metafiziğine ve fiziğe, yani doğa bilimine ait kitapları keşfedilinceye kadar Batı Hristiyan dünyasının genel doğa şemasının temelini oluşturmuş olmasıdır.
  • Platon’un hayatı ve eserleri boyunca genel olarak duyusal dünyaya veya doğaya karşı gitgide artan bir ilgisi olduğu görülüyor. Bunun yanında Akademi’de zamanla gittikçe gelişen ve artan bilimsel çalışmaların onu etkilemiş ve maddi dünya hakkında makul ve muhtemel bir açıklama verme yoluna itmiş olması da muhtemeledir.

Doğa ve Bilgisi Gerçek Değildir

  • Platon hiç şüphesiz idealar dünyası ile duyusal dünya arasında ayrım yaptığı gibi idealar dünyasını ele alan bilgi tarzı veya bilimle, hakikatle, duyusallar dünyasını ele alan kanı veya doğru kanı arasında bir ayrım yapmaktadır.
  • Bu, Platon’un gözünde doğa biliminin hiçbir zaman ahlak veya matematik, diyalektik gibi gerçek anlamda bir bilim olamayacağı anlamına gelmektedir.
  • Öte yandan duyusal dünya hiçbir gerçekliğe sahip olmayan bir şey de değildir. Eksik olarak da olsa vardır. Onu konu alacak bilim de gerçek bilim değil, akla yakın, muhtemel, doğru kanılara dayanan bir bilgi olabilir.
  • Platon gerçek bir doğa biliminin imkansızlığını, insanın bu konudaki yetersizliğinden çok doğal dünyanın yapısı gereği kesin bir bilimin konusu olamayacağı olgusu ille açıklamak eğilimindedir.
  • Onun evren anlayışında üç türlü varlık vardır:
  1. İdealar
  2. Var olan şeyler, insan yapımı şeyler
  3. Demiorgos

Evren Ezeli Değildir

  • Bir idea olmayan tanrının ideaları izleyerek varlığı meydana getirdiğini görüyoruz. Platon evrenin bir başlangıcı olup olmadığı meselesini açıkça ortaya koymakta ve onun duyusal bir şey olduğunu, duyusal bir şeyin ise oluş ve yok oluşa tabi olmasından dolayı evrenin doğan, meydana gelen bir şey olduğunu ileri sürmektedir.
  • Tanrı en yüksek anlamda iyidir. İyi olduğu için de cömerttir. Öte yandan varlık yokluktan, düzen düzensizlikten iyidir. İşte bütün bunlardan dolayı tanrı kendisine benzer bir şey olarak evreni yaratmış, ona düzen vermiş veya onu düzensizlikten düzene sokmuştur.

Evrenin De Ruhu Vardır

  • Yaratılmış şeyler içinde en üstün ve mükemmel olay şey, zihin veya akıldır (nous). Akıl ise ancak canlı bir varlıkta, yani ruh (psykhe) sahibi bir varlıkta bulunabilir. Bundan dolayı tanrı evrene akıl ve ruh da vermiştir. Sonuç olarak evren bir bütün olarak akıl sahibi, akıllı bir canlıdır ve onun bu aklı içinde bulunduran bir ruhu vardır (alem ruhu)
  • Ona göre tek bir duyusal evren vardır ve bu evreni başka herhangi bir evren takip etmeyecektir.

“Tanrı dünyayı mümkün olduğu kadar akılsal varlıkların en güzeline ve her bakımdan en kusursuzuna benzetmek istediğinden, özleri bakımından bütün canlı varlıkları içine alan gözle görünür tek bir canlı varlık yaratmıştır”

Platon
Evren Küreye Benzer
  • Evren var olan şeylerin toplamıdır ve biriciktir. O dört unsurdan; ateş, hava, su ve topraktan meydana gelmiştir ve o küreye benzer.
  • Evren sonludur. Öte yandan evren antromorfig değildir.
  • Evren akıl ve ruh sahibi bir canlıdır ve canlı olan bir şey ise hareket eder. Ancak bu, doğru boyunca bir hareket değildir, kendi ekseni etrafından dönme hareketidir. Çünkü ekseni etrafında dönme hareketi bütün hareketler içinde tekbiçimli (uniform) olan tek harekettir.
Dünya Merkezi Ateş Etrafında Hareket Eder
  • Platon gökcisimlerinin konsunda döneminin astronomi biliminin sonuçları sergilenir. Felsefe tarihinden çok bilim tarihi bakımından değer ifade eden bu açıklamaların üzerinde durmamıza gerek yok.
  • Yine de üzerinde durmamızı gerektirecek bir nokta Platon’un Aristoteles’ten farklı olarak dünyayı evrenin merkezine koymaz, onu diğer gezegenler gibi merkezi bir ateş etrafından hareket eden bir cisim olarak tanımlar.
  • Tanrı önce ölümsüz ruhun merkezi olarak başı yaratmıştır. İnsan başı da evren gibi küre şeklindedir. Bunun yanında görme gözden çıkan ışınların görünen nesneyle teması sonucu meydana geldiği yönündeki Empedokles kaynaklı görme kuramı benimsenmiştir Platon’da.
Evrenin Temel Maddesi
  • Tanrının nesneleri yaratmak için kullandığı madde Empedokles’in önerdiği dört unsur değildir çünkü onlar da değişebiliyor. Bize değişmeyen bir madde gereklidir. Platon’a göre bu şeyin kendisine has hiçbir özelliği ve yapısı yoktur. Bu yüzden algılanamaz. O ancak düşünce yoluyla kavranabilir.
  • Platon bu maddenin bulanık, eksik bir düşünce kavranabileceğini söyler. Bu, o maddenin olumsuzlama yoluyla düşünülmesidir. O maddenin iyilik veya kötülük diye bir özelliği de yoktur. Onun işi Akıl’ın ereğini yerine getirmede yardımcı olmak, onun aleti olmaktır.
Doğa Bilimi Geometridir
  • Platon’un öğretisinin ayrıntılarına girmeye gerek yok demiştik. Sadece Platon’un genel olarak Pythagorasçıların izinden giderek her şeyi, bu arada nitelikleri, niceliksel-geometrik olarak açıklama yönünde ilerlediğini belirtelim.
  • Daha sonra Descartes ve Spinoza’nın da yapacakları gibi doğa bilimini geometriye indirgemektedir. Üstelik bunu sadece fizik için yapmamakta, biyoloji, fizyoloji, hatta psikoloji alanında da bu bakış açısını devam ettirmektedir.
  • İnsan organizmasını Platon da Descartes gibi bir makine olarak görmekte ve zevk duyumları, ruhsal hastalıklara varıncaya kadar onda meydana gelen biyolojik, fizyolojik ve psikolojik birçok olayı, mekanist bir model içinde ve mekanist kavramlarla açıklamaktadır.

Evren Kozmos Olarak Ezelidir

  • Antik Yunan düşüncesinde esas olarak hiçten herhangi bir şey çıkmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla zamanda ne kadar geri gidersek gidelim evrenin ezeli olarak var olmadığı, yokluktan varlığa gelmiş veya getirilmiş olduğunu kabul etmenin akla aykırı olduğu düşüncesi hakimdi.
  • Platon Timaios’ta hiçbir yerde dünyanın tanrı tarafından varlığa getirilmesinden önce bir zamanın var olduğu ifade edilmemektedir. Tersine o, zamanın alemin varlığa getirilmesi ile birlikte varlığa gelmiş olduğunu söylemektedir.
  • Platon evrenin ezelden beri hep bir kozmos olarak var olduğunu ima ettiğini düşünmek doğru olacaktır. Nitekim sonra gelecek Platon yorumcuları da bu yolu izleyecektir.
KAYNAKLAR:

İlkçağ Felsefese Tarihi 2. Cilt - Ahmet Arslan
Felsefe Tarihi - Macit Gökberk
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri - Diogenes Leartius

Etiketler:.

Rate it
Önceki bölüm
Benzer programlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Bir Yorum Yazın

Mail adresiniz burada gösterilmeyecektir. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.